KİTAP DEĞERLENDİRMESİ: Müstağrip Aydınlar Yüzyılı

Akif Emre, Müstağrip Aydınlar Yüzyılı, İstanbul: Büyüyenay Yayınları, 2018, 313 s.

 

MÜSTAĞRİP AYDINLAR YÜZYILI

 

Akif Emre 1957 yılında Kayseri’de dünyaya gelen fikir adamı, yazar ve yayıncıdır. İlköğretim ve lise eğitimini Kayseri’de tamamlayan Emre, üniversite eğitimini ise Mühendislik alanında İstanbul’da tamamlamıştır. Eğitim gördüğü alanın aksine daha çok yayıncılık ve gazetecilik alanlarında hatırı sayılır bir saygınlığa sahip olan Akif Emre, Yenişafak Gazetesi, Dünya Bülteni Haber Portalı, Dünya Bizim gibi yayınlar başta olmak üzere İslamcı camia içerisinde önemli yer turan birçok mecranın kuruluşunda veya çalışmalarında aktif role sahiptir. Bu mecralarda düzenli aralıklarla yayımladığı yazılarının yanında ‘’Göstergeler’’, ‘’İzler’’, ‘’Küreselliğin Fay Hattı’’ gibi kitaplarla da okuyucusu ile buluşan Akif Emre diğer taraftan belgesel çalışmalarında da bulunmuştur. ‘’Osmanlı Şehirleri’’ ve ‘’Elveda Morisko’lar’’ adlı belgeseller ile alanda önemli bir boşluğu doldurmuştur. 2017 yılında hayatını kaybeden Akif Emre ömrü hayatına birçok fikri eser sığdırmış olduğu gibi, yaşantısı ve üslubu ile kendisinden sonraya da ilkeli bir duruş emsali bırakmıştır.

‘’Müstağrip Aydınlar Yüzyılı’’ yazarın 2017 yılındaki vefatından önce hazırlamış olmasına rağmen vefatı sonrasında basılmış olan bir eseridir. Kitabın isminde geçen ‘Müstağrip’ ifadesi mütefekkir Cemil Meriç ile özdeşleşmiş olup batılılaşmış, batıya öykünen anlamına gelmektedir. Kitabı oluşturan yazılar Akif Emre’nin farklı yıllarda kaleme aldığı köşe yazılarıdır. Farklı konular etrafında derlenen bu yazılar 7 ayrı bölümde okuyucuya sunulmuştur. Kitapta genel olarak bir reaksiyoner hareket olarak İslamcılığın farklı dönemlerde yaşadığı başkalaşım ve bu başkalaşımın nasıl okunması gerektiği ele alınmaktadır. Akif Emre’nin diğer yayınlarına nazaran bu kitapta daha yerel siyasi problemlere yönelik tespitler ön plana çıkmaktadır. Kitabın bazı kısımlarında farklı coğrafyalar konu alınmışsa da bu kısımlardaki konular ülkemizdeki yansımaları üzerinden ele alınmıştır.

Kitabın içeriğine baktığımızda ilk göze çarpan unsur yazarın İslamcılık düşüncesinin bu topraklardaki değerine dair düşünceleridir. Kitapta yazar İslamcılık düşüncesinin diğer akımlardan ayrıldığını şu cümlelerle ifade eder; “İslamcılık Türkiye’de her zaman için bu toplumun dinamik unsurlarına yaslanan ve ‘kültürel ve toplumsal’ meşruiyete sahip tek akımıdır.” Buna ek olarak yazar İslamcılığın bu özelliğinin muhafazakârlaşmak suretiyle yara aldığına da değinir. Yazar muhafazakârlaşmayı İslamcılığın düşünsel ve aksiyoner karakterini zedeleyen bir düşünce yapısı olduğunu belirtir. Yıllar önce ifade edilen bu düşüncelerin günümüz siyaset dili ve toplumdaki yansımalarına bakıldığında doğruluk payı olabileceği görünmektedir.

Kitapta ele alınan diğer bir içerik ise kitaba adını veren ‘müstağrip aydınlar’ ile ilgili hususlardır. Yazar bu hususta Türk aydınının 2 temel özelliğinin olduğuna değinmektedir. Bunlardan biri toplumuna yabancılaşacak kadar Batı hayranı olması, diğeriyse ilerlemeci olduğunu iddia etmesine rağmen statükocu olmasıdır. Yazar bu noktada cumhuriyetin ilk dönemindeki aydınları ve sonrasındaki aydınları aynı kefeye koymaz zira ona göre cumhuriyetin ilk dönemindeki aydınlar birçok mecrada rejimin bayrak tutuculuğunu yapmasının yanı sıra edebi ve sanatsal anlamda rüştünü ispat etmiş ve kayda değer özelliklere sahiplerdir. Ancak sonraki dönem aydınlarının herhangi bir kayda değer özelliklerinin olmadığı halde, statükocu yanlarıyla geçmişten beslenmek suretiyle günü kurtarma derdinde olduklarının altını çizer. Toplumsal gelişimin ön saflarında yer alması gereken aydınların tam tersi bir şekilde gelişimin önünü tıkadığını işaret eder.

Sonuç olarak değerlendirmesini yaptığımız bu kitapta Akif Emre derinlemesine yaptığı analizler ile İslamcılık düşüncesinin 21.yüzyıldaki konumuna dair fikirler sunmaktadır. Müslümanların güç ve iktidarla olan ilişkisinin ölçüsü ne olmalı, bozulmadan güç sahibi olabilmek mümkün mü, Müslümancılık ve İslamcılığın farkları nedir gibi önemli sorulara cevap aranan kitapta daha birçok farklı husus ele alınmaktadır. Bu yönüyle hem muhteviyatı hem de yazarının hayat içerisinde aldığı mutedil konum itibariyle ‘Müstağrip Aydınlar Yüzyılı’nın okunmaya değer bir kitap olduğunu söylememiz gerekir.

                                                                                                Mahmut Mücahit Çapun