Mitoloji Okumaları

Mitoloji Okumaları Güz 2018-Bahar 2019 dönemlerini kapsayacak yeni bir atölye çalışmamızdır. Sosyal bilimler disiplinlerinin pek çoğuyla irtibatlı bir araştırma sahası ve objesi olarak “mitoslar” esasında insanoğlunun hikayesini bizlere sunmaktadır. Kutsal bir hikaye olarak mitos en az insan kadar karmaşık bir yapıya sahiptir. Ona inananlar açısından mitos, kadim insanın varoluşsal kaygı ve sorularına, kökenine, kimliğine ve geleceğine yönelik sunulmuş gerçek bir cevap iken artık nostaljik bir tutku olarak yeniden üretilmekte, bir diğer ifadeyle tüketilmektedir. Mitosu üreten kutsalı tecrübe etme motivasyonunun yitimi ve bilimselliği kutsayan pozitivist paradigmaların hakimiyeti birbirine hikayeler üzerinden bağlanan bir insanlık geçmişini anlamayı güçleştirmiş ve bu geçmişe ait bilinci yeni kutsal paradigmalara göre şekillendirmiştir. Mitosu anlamayı zorlaştıran pek çok unsurun (zaman-mekan-dünyagörüşü farklılıkları) yanısıra bu tür indirgemeci yeniden şekillendirme çabaları da mitoslar ile okuyucu arasına kalınca bir perde daha germiştir. İşte bu okuma grubu söz konusu bu perdeleri aşındırmak ve becerebilirse perdelerden arındırarak mitik hikayelerin arkeolojisi için bir adım atmayı hedeflemektedir. Mitoslar insanlık tarihindeki önemli bilinç noktaları olarak görülürse, bu bilincin keşfedilmesi yitirdiğimiz-unuttuğumuz anılarımızı (yeniden) keşfetmemize olanak verebilir. Nihayetinde kendi hikayemizi kurgulamak için “insan”ın hikayesini hatırlaması iyi bir başlangıç olacaktır.
“Hani Rabbin Ademoğluna… “Ben sizin Rabbiniz değil miyim” dediğinde onlar “evet (bela) biz buna şahidiz” dediler. (Araf, 172)